Sayfalar

25 Haziran 2013 Salı

Fuzuli - RİND ve ZAHİD (Akıl ile Kalbin Söyleşisi)

Fuzuli'nin eğitimi hakkında kesin bir bilgiye sahip olunmamakla birlikte, eserleri ile aldığı eğitimin çok iyi olduğu bilinmektedir. Eseri "Rind ve Zahid" bir baba ile (Zahid) oğul'un (Rind) söyleşisi aracılığıyla bir çok zıt kavramın yeterlilikleri ve yetersizlikleri, doğruları ve yanlışları üzerinde durulmuştur. Fuzuli aynı tema içinde Dünya ile Ahiret - Batıl ile Hak - Zinakar ile Riyakar - Meyhane ile Mescit - İsyan ile Kibir - Yokluk ile Varlık - Vicdan ile Mantık - Madde ile Mana ve daha benim çözemediğim bir çok konu üzerinde durmuştur. Anlaşılması oldukça ağır bir kitap olan Rind ve Zahid ancak yeterli bilgi birikimi ve objektif bakış açısı ile bir kaç kere okunması sonrası bir miktar da olsa bilgi alınmasına müsade etmektedir. Kitap içine girdiği bir çok kavramı o kadar derinlemesine ve akıl dolu işliyor ki, ne demek istediğini anlayabilmek için ciddi anlamda kafa patlatmak gerekiyor. Her metininde her satırında aynı anda bir kaç anlam ve mesaj verebilen bu kitap anlaşılmak amacı ile yazılmamıştır. Zira okuyan herkesin kendine göre haklı  bir yan görebilmesi ve buna rağmen kitabın sonunda zıt kavramları dahi aynı sona çıkarabilmesi bir tesadüf değildir. Ancak büyük bir dehanın uygulayabileceği bu yazım tekniği, kitabı okuyan herkesin faydalanması ve beğenilmesi ile sonuçlanmaktadır. Akıl dolu yönlendirmeleri ve telkinleri ile hemen hemen her kesime bir ders verebilen bu eser bir labirenti andırmaktadır. Öyle bir labirent hayal edin ki içinde herkesin kaybolduğu ve çıkış yolunu kendince haklı sebepleri ile aradığı bir iç dünyası olsun. Kişilerin vicdanları ve mantıkları arasında girdikleri savaştan her zaman malup ayrılmasının sebebinin ve tek çıkış yolunun gösterildiği bu labirentte herkes için bir yol vardır.

Biri diğerini tamamlamadan labirentten (kendi iç savaşından) çıkamadığı bu kitapta, mutlak yol belli bir süreçlerden geçerek taraflara gösterilmiş ve hepsinin algılayacağı biçimde sunulmuştur. Söz sanatları ile okuyanları adeta kendinden geçiren yazar, bir yandan okurlarını memnun ediyor bir yandan da mesajını vermeye devam ediyor. Kendini anlama ve mutlak hakikate ulaşma uğruna insanın çıktığı dünya yolculuğu ve bu yolculukta karşılaştıklarını konu alan Rind ve Zahid, insan vicdanı ve mantığının hem iç hem dış düşmanlarını ve bu düşmanlar ile verilen amansız mücadeleyi anlatıyor. İki tarafında çok zeki olması bu mücadelenin amansızlığını gözler önüne sererken, karmaşa içerisinden sıyrılıp o tek doğru yolda birleşmesini olabilecek en tatlı dil ile fakat en acı yol ile okurlarına göstermektedir. Yazar hakkında söylenen her sözün yetersiz kalacağı aşikar, zaten yazarın eserlerini okuyanlar bir nebze de olsa demek istediğimi anlayacaktır. İnsanın görmezden geldiklerini, ertelediklerini kendinden dahi saklamaya çalıştıklarını yüzüne vuran bu eser bütün yolunu kaybetmişlerin, doğru yolda olduğunu sanıp aldananların hatasını fark etmesi için bir şifadır. Dileğim, içinde karmaşa ve savaş olduğunu bilen ya da farkında olmayan herkesin bu eseri anlayana kadar tekrar tekrar okuyup çok geç olmadan kendisi için maksimum faydayı sağlamasıdır.

Kitapta geçen şiirlerden bir parça,
 "-Senin varlığın benim ruhumun mumunu parlatıyor. Ama bu yük, aynı zamanda benim can ipliğimi yakıyor."