Sayfalar

23 Mayıs 2013 Perşembe

Gary Small - Gigi Vorgan BİR PSİKİYATRİSTİN GİZLİ DEFTERİ

Anımsatmak amacıyla kısaca yazarların hayatından bahsedelim, kimdir Gary Small ve Gigi Vorgan. Gary Small eşi Gigi Vorgan ile tanışıp evlenene kadar çok başarılı bir eğitim hayatı geçirmiştir. Psikiyatrist olan Small ilk olarak üniversitede sınıf birincisi olarak dikkat çekmiş ve bütün hayatı boyunca  alanında bir çok başarılı işe imza atmıştır. Yazar olan Gigi Vorgan ile tanışıncaya dek çok başarılı bir psikiyatrist olan  Small, Gigi Vorgan ile evlendikten sonra aynı zamanda başarılı bir yazar da olmuştur. Yazar olan Vorgan ile evlenip deneyimlerini ve bilgilerini kitaplaştırıp yayınlatan Small, kısa sürede dikkat çekmeyi başarmış ve bir biri ardına kitaplar yayınlatmaya başlamıştır. Bunun dışında yazarların hayatına dair elle tutulur pek bir bilgi yok, bu nedenle daha çok esere odaklanmaya çalışacağım.


Esere gelecek olursak. Kitap Vorgan'ın sonradan dahil olmasıyla yazarların da içinde bulunduğu Small'ın kronolojik olarak tedavisini gerçekleştirdiği hastalarıyla olan deneyimlerinden oluşmaktadır. Henüz kitabın önsözünde duruma açıklık getirmeye çalışan yazarlar, okuyuculara ABD'de her yıl yaklaşık altmış milyon yetişkinin zihinsel bir hastalık yaşadığını fakat bu hastaların tedavi olmaktan kaçındıklarını bildiriyor. Böylece yazarlar toplumun dikkatini kitaba çekerek kitap boyunca değiştirmek ya da pekiştirmek istedikleri tutumlar için ikna çabasına girişiyor. Kitabın birinci bölümünde, Small'ın hayatını okuyarak onu neden ciddiye almamız gerektiği sorusunun cevabı veriliyor. İlk hasta tedavisinde psikolojinin bazen hiç istemeyeceğimiz sonuçlara varabileceği, insanları utandırabileceği ve hatta kişiye istemediği şeyleri yaptırabileceği mesajı veriliyor. Ayrıca hastanın sosyal geçmişinden örnekler verilerek okuyucunun kendisinden bir şeyler  bulması hasta ile empati kurması isteniyor. Sanıyorum bu sayede eser, durumun ciddiyetini fark ettirmeye başlayıp hastalar ile aramızda bir bağ kurmaya ve tam anlamıyla sindirerek yaşayarak kendisini okutturuyor. İkinci bölümde ilk bölümde verilen telkinler desteklenirken aynı zamanda fiziksel hastalıkların da psikolojik hastalığa sebep olabileceği ve kontrol altına alınmadığı takdirde kişileri zor durumda bırakabileceği altı çizilerek söyleniyor. Bölüm sonunda ise verilen bu mesaj psikiyatristlerin zihinsel olduğu kadar fiziksel hastalıklara da yardımı olduğu belirtiliyor. Üçüncü bölümde durumun ciddiyetini anlatabilmek için uç noktada bir örnek veriliyor ve eğer gerektiğinde psikiyatrist yardımı almazsan kendine kolayca zarar verebilirsin deniliyor. Hastalar için mutlu sonla biten bölüm sonları ile de okuyucuların psikiyatriye olan ön yargıları kırılmaya çalışılıyor.

Toplam 15 bölümden oluşan kitap, her bölümde verdiği mesajları güçlendirmekle kalmıyor hastayı ikna ederken bir yandan da yeni mesajlarla yoluna devam ediyor. Kitap ile bütünleştirilmiş ürün yerleştirmeler ile reklamın artık kitaplara kadar girebildiğini görebiliyoruz.(bknz. starbucks vb.) Bölümler ilerledikçe zihinsel hastalık belirtilerinin hemen hemen hepsine dem vurularak okuyucuların bir şekilde ortak nokta bulması sağlanmaktadır. Bu sayede okuyucuların psikiyatriste  ve psikoloji bilimine olan ön yargısı kırılacak ve şimdiye kadar görmezden geldiği sorunları gün yüzüne çıkarılacaktır. Kitabın sonlarına doğru zihinsel hastalıkların yıkıcı etkileri artacak aynı zamanda psikiyatrist'in psikolog'dan neden üstün olduğu açıklanacaktır. Kitabın sonunda ise "bana bir şey olmaz" kalıbı ünlü bir psikanalist ve psikiyatrist olan doktorun dahi zihinsel hastalık geçirebileceği mesajı ile paramparça ediliyor. Sonsöz kısmında ise yazar, kitap boyunca okuyucularının zihnine özenle yerleştirdiği mesajları açarak psikiyatri dalına olan ön yargıyı, sanki keşfettirmişcesine okuyucusuna kırdırıyor. Esere genel olarak bakacak olursak, yazarlar kendi reklamlarını ürün yerleştirmesi yaptığı markaların reklamlarını, psikiyatri biliminin reklamını başarılı bir şekilde yapıyor ve kırmak istediği ön yargıları parçalayarak insanların bu bilimden faydalanmasını sağlıyor. Yazarların çok zeki olduğunu söylememe gerek olduğunu sanmıyorum zaten başarıyla dolu hayat hikayeleri ve bu kitap ile yapmaya çalıştıkları ve yaptıkları bize her şeyi açıklıyor. Sonuç olarak bu bilime ön yargısı olan herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bölüm bölüm ve yaşanmış hikayelerden alınmış olması ve Gary Small ile Gigi Vorgan'ın güçlerini birleştirerek yazması dolayısıyla keyifli bir eser olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.